12 Nisan 2011 Salı

Davetname orjinal metin sayfa 52-53

Davetname orjinal metin sayfa 52

Bu müvekkel olan Melegin Tekvininin sekli Horoz'a
benzer. iki başı, iki ayagı, iki eli olup, bir elinde Karpuz ve
bir elinde de Bıçak vardır.
Asagıda gelecek olan Levhanın amelini yapmak
istersen: Dört gün oruç tutup, dört adet kumral Koç kurban
edersin. Bir dagın yüksek yerinde kırk (40) defa Ahidname-i
Süleymani ve kırk (40) defada Âl-i imran suresini okursun.
Bundan sonra 1001 adet ekmek pisirip fakirlere dagıtırsın.
Kendine göre bir talı' seçip çelik levha üzerine asagıdaki
levhayı naksedersin. Oniki (12) defa Merih gezegeninin
davetini okursun. Ondan sonra insan kanıyla balçık düzüp,
yazdıgın levhayı içine bastırırsın. O gün muzaf (Baglı) gün
olmalıdır. Levhayı boynuna tak ve düsmanla dövüsecegin
yerin karsısına dur ve hısımla nazar et. Allah Teala nın
emriyle düsman askerlerine bir korku ve karanlık olup
dagılıp kaçarlar.
Sultan Mahmud Gaznevi bununla amel ederdi. Bundan
özge amel bu kainat içinde yoktur Kitapların ekserisinde
Hint ehli bu incelemeyi yapıp açıklamışlardır. Gaflet
olunmamalıdır.
Levha budur:



Davetname orjinal metin sayfa 53
Günes Sünbüle (Basak) burcuna geldigi zaman Melik
Seyyidûn'u davet edersin.
Günes Sünbüle (Basak) burcuna geldigi zaman, Allah
Teala nın emriyle Levhi mahfuz altından bir Feristeh
(Melek) nüzül edip Günes'e müvekkel olur. O Feristeh'in
emrinde 1.500.000.000 Feristeh vardır. Her birinin
emrindede 222.000 Feristeh vardır. Bunların tahtı
hükmünde 100.000 lerce cinniler olup, iyiden ve yavuzdan
esyaya tesir ederler. O müvekkel melek'in ismi
Tamâhâbeynâîl dir. Sekli insana benzer.iki bası, iki
kanadı ve dört eli vardır. Bir elinde kalem, bir elinde süngü,
bir elinde orak ve bir elinde tas tutar.
O melegin sekli budur:

Müvekkel melegin Hatemi budur:
Bu Hatemi misk ve zaferan ile bir kızın basörtü
parçasına yazıp mum içine koyduktan sonra, külahının
içinde tasıyan kimseye bütün alem kendisine mahbub
görünüp muhterem olur.
O Melegin Tesbihi budur:
Bismillâhirrahmânirrahîm. Allâhümme yâ dâimel bekâ.
Yâ gâfirel hatâ. Yâ sâmiad duâ'. Yâ azîmel atâ. Yâ
kadîmes senâ. Yâ kesîral vefâ. Yâ şerifel cezâ.
Sübhâneke yâ lâ ilâhe illâ hüve ente rabbül erbâbe Yâ
müsebbibel esbâbe. Ve yâ müfettihal ebvâbe.
Sübhâneke yâ şefîk. Yâ rafîk. Yâ hafîz. Yâ muhît. Yâ
hamîd. Yâ mecîd. Yâ mukît. Sübhâneke yâ halikal
melekûte fis semâvâtil ûlâ. Allâhümme yâ nûras
semâvâti vel ûlâ. Sübhâneke yâ deyyâne yevmiddîni yâ
gufrâne yevme ila cezzîne ente nûral enbiyâe vel
mürselîne ve sallallâhü alâ muhammedin ve âlihi
ecmeîn.
Günes Sünbüle burcunun yedinci derecesine geldigi
zaman bir parça beyaz ipek üzerine asagıdaki Tılsımı misk,
zaferan ve yagmur suyu ile yazıp, külahına gizleyip tasıyan
kimse, Kimya ve Simya ilmini kolayca ögrenir.
Tılsımat budur:

Bu Tılsımatı bir kimsenin niyetine yazıp üzerinde
götüren kimse, o kisiyi kendisine muti' eder.
Bu Tılsımatı Tilki derisine Günes Sünbüle burcunun
yedinci derecesinde iken yazıp üzerinde tasıyan kimsenin
asıl seyin çalısan nücüm ilminden haberli olmak lazımdır.
Bu müvekkel Melek'in Tekvininin ismine
Kastâgûheynûraşin derler. iki bası olup bir başı
insan başı gibi saçları asagıya dökülmüs, bir bası ise Geyik
basına benzer. Bir elinde def, bir elinde ney tutar. Önünde
ise bir selvi agacı vardır.